Roma'da Bir Nikah Hikayesi
Çok geç kalınmış bir yazı ile kaldığım yerden devam ediyorum.
Aylar süren telaşlı süreçten sonra, 3 Nisan 2015'te Roma Konsolosluğu'nda hayatlarımızı birleşirdik.
Daha önceki yazılarımda neden yurt dışında evlenmeyi tercih ettiğimizden kısaca bahsetmiştim aslında.
Sevdiğimiz bir şehirde işin heyecanlı kısmını aradan çıkarıp düğüne daha iyi hazırlanabildik. Ayrıca yine bu süreci 'evli bir çift' olarak atlatmak daha kolay oldu sanki...
Bir önceki yazımda planlarımı anlatmış ve her şeyin umduğum gibi gitmesini tüm kalbimle dilemiştim. Öyle de oldu. Roma'daki nikah törenimiz bir saat gibi tıkır tıkır işledi.
Nikahımızdan bir gün önce Roma'ya ulaştık, Nisan başı olmasına rağmen oldukça güzel ve açık bir hava karşıladı bizi. İlk günü turistik aktivitelere ayırdıktan sonra gelin çiçeğimi hazırlayacak olan Efren'in dükkanına uğradım. http://www.dordasflowers.com/index.htm
Çiçekçinin otelimize yakın olması önemliydi, dolayısıyla bu konuda otelden destek aldım. Çiçekçimle de sevdiğim tarz, renk ve çiçekler hakkında mailleşip önceden beğendiğim modellerin resimlerini paylaştım ki bu bize oldukça fazla zaman kazandırdı.
Gittiğimde yine seçimlerimizi yaptık ve ertesi sabah teslim almak üzere vedalaştık. Bu arada yanımızda getirdiğimiz vintage tül, dantel, çuval gibi malzemeleri de Efran'a verdim kullanması için. İyi ki de getirmişim çünkü bu tip malzemeleri tedarik edebilmemiz hiç de kolay olmayacakmış...
Sonuçtan oldukça memnun kaldım, bütün gün yollarda solmadan bana eşlik etti çiçeklerim, ayrıca elde kolayca tutulabilecek bir kalınlıktalardı - ki aslında çok önemli olmasına rağmen gelin çiçeklerinde dikkatten kaçabilen bir nokta olduğunu fark etmiş oldum.
Yine aynı şekilde damatlık için de benim çiçeklerimle aynı konseptte küçük bir yaka çiçeği -boutonniere- tasarladılar. Çok kibar bir parçaydı.
Konsolosluktaki tüm işlemler e-mail ortamında çoktan halledilmiş olduğu ve nikah saatinden önce içeriye alınamadığımız için, tüm günü fotoğraf çekimine ayırdık.
Çekimden önce otelden aldığım tavsiye ile H&B Hair Saloon'da saç ve makyajımı yaptırdım.
Oldukça başarılı bir sistemleri olduğu için e-mail ortamında haftalar önce randevumu yaptırdım ve gittiğimde herhangi bir sorun ile karşılaşmadan hızla saç ve makyajım yapıldı. Normalde başka bir kuaföre dip boyamı bile yaptırmayan ben, başka bir ülkede ilk kez gördüğüm kişilere 'gelin başı' yaptırırken haliyle oldukça çekingendim. Ancak çok şanslıydım, kendimi çok iyi hissettiler ve tahminimden daha da güzel, abartıdan uzak bir saç ve makyaj tasarladılar. Aklımdaki modelleri fotoğraf olarak göstermem de prova şansımız olmadığı için çok yardımcı oldu. Ayrıca gün boyunca da ne saçım ne de makyajım bozuldu.
Kullandığım taç Gaios Design'a ait incilerden oluşan kibar bir parçaydı, saçım yapılıp taç takıldıktan sonra çok daha fazla beğendim.
Türkiye'de 'gelin başı' deyince tavan yapan fiyatlardan sonra buradaki kalite/fiyat skalası bizi oldukça şaşırttı. Zaten fiyatları isteğim üzerine mail de atmışlardı.
Fotoğraf çekimleri için konsolosluk vasıtasıyla ulaştığım Esma Çakır, bizim bu özel günümüzü ölümsüzleştirdi.
Roma sokaklarında hem turist hem de gelin damat olmak hayatım boyunca yaşadığım en keyifli tecrübelerden biriydi. İnsanların şaşkın ve sevgi dolu bakışları arasında, Roma'da yapılabilecek neredeyse tüm turistik aktiviteleri gerçekleştirdik.
Pantheon'un muhteşem ışığı ya da İspanyol merdivenlerinin kalabalık coşkusu fotoğraflarımızın zeminini oluşturunca, ortaya çok keyifli, ömürlük kareler çıktı.
![]() |
Castel Sant’Angelo'da Bonbonelle Gifts tasarımı banner ile |
![]() |
İspanyol Merdivenleri |
![]() |
Colloseum |
Kısa gelinlik/elbisem, Vakko Wedding'den Tadeshi Shoji imzalı bir tasarım.
Roma'daki nikah için hiçbir zaman uzun bir elbise giymek zaten aklımdan geçmemişti ancak fotoğraf çekildiğimiz mekanları görünce ne kadar doğru bir elbise seçmiş olduğumu bir kez daha anladım.
Kumaşı itibariyle de havaya çok uygun ve oldukça rahattı. Keşke beyaz olmasaydı da bir kez daha giyebilseydim dedirtecek kadar da sevdirtti kendini...
Ancak arnavut kaldırımlı Roma sokaklarında topuklularla yürümem imkansızdı. O yüzden sürekli olarak çatama attığım babetlerimle değiştirdim. ''İyi ki'' lerimden biri de babetlerim oldu.
Tabi Esma çok tatlı kareleri de yakalamış.
Kamera arkasında babam ayakkabılarıma sahip çıkarken:)
Nikaha yarım saat kala konsolosluğa gittik, tam saatine kadar güvenlik önlemleri nedeni ile içeri giremeyeceğimiz için yakın bir kafede son bekar kahvelerimizi yudumladık. Bütün gün koşturmaktan fark edemediğim heyecanım, o anlarda vurmaya başladı...
Konsolosluk'larda nikah düşünen çiftlere küçük bir uyarı, oranın bir devlet dairesi olduğunu unutmamaları ve büyülü bir ortam beklememeleri gerektiği.
Çok kalabalık grupların içeri girmesine zaten izin verilmiyor, şampanya patlatmak gibi eylemlerin yasak olduğu ise daha işlemler aşamasında size yazılı olarak hatırlatılıyor.
Dolayısıyla kalabalık grupların nikah sonrasında eğlencelerini başka bir şekilde planlamaları ve konsolosluk binasına taşımamaları gerekiyor.
Nikah kısmı çok hızlı hatta bazı noktaları 'flu' diyebileceğim kadar hızlı... Heyecan, çarpıntı, karşılıklı evet'ler, imzalar... Ve beş dakika önce girdiğiniz bir kapıdan medeni haliniz hatta isminiz değişmiş bir şekilde çıkış.
Merhaba , bütçeniz ne kadardı acaba ? ayıp olmaz ise benimde hayalim fakat nasıl yapacağım diye sorup duruyorum kendime
YanıtlaSil